EL MEDED
Affet isyânım benim
Hâlim yamân Allahım
Ref' et nisyânım benim
Meded amân Allahım
Defterim doldu siyâh
Amelim tekmil günâh
Sensin kuluna penâh
Meded amân Allahım
Affına güvenirim
Kapında dilenirim
Kovsan yine gelirim
Meded amân Allahım
Ben bir yüzü karayım
Sana nasıl varayım
Ya kime yalvarayım
Meded amân Allahım
Ömrümü ettim heder
Mücrimim hâlim beter
Bana kulum de yeter
Meded amân Allahım
Ümmet et Habîb'ine
Gönüller tabîbine
Rahmeyle garîbine
Meded amân Allahım
"Lâ taknatû" buyurdun
Rahmetinle doyurdun
Kullarına duyurdun
Meded amân Allahım
Aşkî'yi âzâd eyle
Cemâlinle şâd eyle
Kulum diye yâd eyle
Meded amân Allahım
Ziynetü'l Kulûb, Sayfa 412-413
Efendi Hazretleri, bu nutk-i şerîfinde kendisini levm ederek aslında bizlere tenbîhâtda bulunuyorlar. Bu tarzda nasîhat etmek, büyük mürşidlerin hepsinde gördüğümüz zarîf ve ârifâne bir irşâd usûlüdür. Bu gibi nutukların diğer bir hikmeti de şudur ki, insan ma'nen ne kadar yükselirse kendisini o kadar aşağıda görür. Bir insanın ilmi ne kadar artarsa kendisini o derece câhil görür. Diğer bir hikmeti de "hasenâtü'l-ebrâr seyyiâtü'l-mukarrabîn" hakîkatinde gizlidir.
|