İLÂHİYYÂT-I CERRÂHİYYE

Bu bölümde en başta Hazret-i Pîr Efendimizin nutk-i şerîfleri olmak üzere, halîfelerinin, makâmından güzerân eden postnişîn hazerâtının ve diğer meşâyih-i cerrâhiyyenin nutk-i şerîfleri ile diğer turuk-ı aliyyeden ve şâirlerden Hazret-i Pîr Efendimiz hakkında medhiyyeler yazan kadirşinâs zevâtın nutuklarını toplamaya çalışacağız. Bu nutk-i şerîfleri îrâd buyuran zevât-ı âlî-kadrin hayatına dâir bilgileri Fahreddin Efendi Hazretlerinin telif buyurdukları "Envâr-ı Hazret-i Nureddin" isimli eserde bulabilirsiniz...

Bu nutk-i şeriflerden bazıları üzerine besteler de yapılmış olduğundan mümkün oldukça bu bestelere ait ses kayıtlarını da sizlerle paylaşmak istiyoruz...

 

KUTBÜ'L ÂRİFÎN GAVSÜ'L VÂSILÎN SÂKÎ-İ AŞK-I İLÂHÎ
SEYYİD MUHAMMED NÛREDDÎN CERRÂHÎ
Kaddesallahu Sırrahul Fettâhî

Evliyâ-yı kirâm (kaddesallâhu esrârahum) hazerâtının burhân ve kerâmâta adem-i tenezzülleri ma‘lûm olmakla berâber li-hikmetin bu gibi izhâr-ı burhâna tevessülleri de vâkîdir. Sultān Ahmed Hân-ı Sâlis [1703-1730] hazretlerinin, vâlidesi Gülnûş Emetullâh sultān ziyâde hasta olduklarından Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr)’in nefes buyurmalarını arzu etmişler. Taraf-ı pâdişâhîden vâki‘ olan da‘vet üzerine sarây-ı hümâyûna azîmet buyurmuşlar. Hastayı nefes buyurdukları anda bi-iznillâhi teâlâ şifâyâb olur. Pâdişâh hazretleri zuhûra gelen bu kerâmât-ı aliyyelerinden dolayı o akşam sarayda misâfir kalmalarını beyân ederler. Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr) arzū-yı pâdişâhîyi kabul buyurup o gece Topkapı Sarayı’nda misâfir kalırlar. Akşam üzeri min tarafillâh bir fırtına zuhûr eder ki, sarayda îkād edilen bal mumlarının uyandırılması güçleşir. Bunu gören pâdişâh hazretleri Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr)’in mübârek yüzüne ma‘nâlı olarak nazar eder. Bu bakışı müşâhede buyuran kutb-ı medâr-ı irşâd, kerem-i inâyet-mu‘tâd, Cenâb-ı Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr) önünde oturmakta oldukları pencereden mübârek başlarını dışarı çıkarıp “yâ Hak” diye bir sayha atarlar. O anda fırtına durur ve oturdukları odada şamdanların üzerinde bulunan mumlar kendiliğinden ateş alıp şu’lelenirler ve Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr) zât-ı akdeslerine gelen hâl ile meşhûr ve müteâref olan şu nutk-ı şerîfini îrâd buyururlar. Pâdişâh hazretleri, kaleme alınmasını irâde ederler. Sarayda yazılan nüshaların bir nüshası da hânkāh-ı şerîfde el-yevm mevcûddur. (Envâr-ı Hazret-i Pîr'den)

Dil beytini pâk eden
Dervîşi ankā eden
Âlem-i lâhûta giden
Mevlâ zikridir zikri

Derdine dermân eden
Sırrına cevlân eden
Ma‘nâda sultān eden
Mevlâ zikridir zikri

Âşıkların zikri Hû
Zikri Hû’dur fikri Hû
Vecde gelip diye Hû
Mevlâ zikridir zikri

Terk ehline karışıp
Hem zevkine erişip
İlm-i ledünnü bilip
Mevlâ zikridir zikri

Zikirden hâlet alan
Âşinâ-yı derd olan
Ukbâda devlet bulan
Mevlâ zikridir zikri

Nûreddîn diri kılan
Tevhîde çerâğın yakan
Bi-hamdillâh tevfîk olan
Mevlâ zikridir zikri

Her nedense ilâhiyyât mecmuâlarına yazılmış ve besteler bağlanmış tekâyâ-yı şerîfede zikr ü tevhîd esnâsında okunan böyledir :

Dil beytini pâk eden
Dervîşi ankâ eden
Âlem-i lâhûte giden
Mevlâ zikridir zikri

Zikirden hâlet alan
Âşinâ-yı rûh olan
Ukbâda devlet bulan
Mevlâ zikridir zikri

Terk ehline karışan
Hem zevkine erişen
Bahr-i ledünle görüşen
Mevlâ zikridir zikri

Âşıkların zikri Hû
Zikri Hû'dur fikri Hû
Vecde gelüb diye Hû
Mevlâ zikridir zikri

NÛREDDÎN'i diri kılan
Tevhîdle çerâğı yanan
Bihamdillah tevfîk olan
Mevlâ zikridir zikri

Bu nutk-i şerîf üzerine birçok besteler yapılmış olup en meşhûru bestekârı mechûl olan Hüseynî makamında cumhur bir ilahidir...Muzaffer Efendi Hazretlerinin Uşşak, Salahî Dede'nin Segah bestelerini de linklere tıklayarak dinleyebilirsiniz...

Galata Mevlevîhânesi Postnişîni Ahmed Celâleddin Efendi’nin Peder-i Âlîleri
Meşâhir-i Şuarâdan Azmî Dede Efendi Merhûmun Hazret-i Pîr Efendimizin Nesir Olarak Îrâd Buyurmuş Oldukları Nasîhat-ı Âlîlerini Mübeyyin Nazımlarıdır

Hakk'a temkîn-i rızâda hamd eden mesrûr olur
Dâimâ zikr ü salâta şugl edenler nûr olur

Bir kişi kim Hakk'ı sevse Hakk'ı söyler dâimâ 
Sâhib-i irfân olup ol âkıbet mağfûr olur

Ehl-i tevhîdin kulûbu arş-ı a'lâdan yüce
Yek nazarda görür anı devreder mahmûr olur

Bir abâ-pûşu görünce eyleme kahr-ı nazar
Kibr ile me'lûf olanlar âkıbet makhûr olur

Bahr-i aşkın lezzetinden elverme dünyâya gönül
Olma sen bîgâneden zirâ ki Hakk'dan dûr olur

Şeyh Nûreddîn kutbun nutkudur bu Azmiyâ
Bir mahalden bir mahalle nakleden mesrûr olur

HALÎFE-İ HAZRET-İ PÎR SÜLEYMAN VELİYYÜDDÎN EFENDİ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFLERİ

1

Cân u dili pâk iden
Mevlâ zikridir zikri
Aşk ile pazar iden
Mevlâ zikridir zikri

Şerîatdir kapısı
Tarîkatdir yapısı
Hakîkatdir binâsı
Mevlâ zikridir zikri

Düşmüşleri kaldıran
Aşk bahrine daldıran
Maksûduna erdiren
Mevlâ zikridir zikri

Erenlerin yolunu
Sürerler hep demini
Dervîşlerin mu'îni
Mevlâ zikridir zikri

Şeyh yedini kim tutar
Ref‘-i hicâb ol ider 
Cânân eline gider
Mevlâ zikridir zikri

Veliyyüddîn senin sözün
Zikr ile pâk et özün 
Dostuna tutar yüzün
Mevlâ zikridir zikri

2

Cemâlin aşkına düşmüş senin bir derd-mendin var
Geçip baş ile cânından senin bir derd-mendin var

Firâkınla melûl olmuş gamınla yâr-i gâr olmuş
Cihân başına dâr olmuş senin bir derd-mendin var

Bu dünya izzetin atmış dil-i ârı hüsnüne satmış
Yakıp aşkın kebâb etmiş senin bir derd-mendin  var

Bu vecd ile sa’y eyler terahhumler umup ağlar
Muhabbet neş’esin söyler senin bir derd-mendin var

Diler pâyinde hâk olsun sana hizmet ile dolsun
Kapunda bir gedâ olsun senin bir derd-mendin var

Visâlinle şeref-yâb et dil-i mahzûnumu şâd et
Veliyyüddîn kulun yâd et senin bir derd-mendin var

HALÎFE-İ HAZRET-İ PÎR HÜSÂMEDDİN MERDÎ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFLERİ

1

Bu tarîka girmek istersen sen de
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Yüzünü görmeği isterim ben de
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Okuruz her seher dâim virdin
Âşığın artırır yürekde derdin
Kesmesin Mevlâm hulefâ ardın
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Şernûbî Tabakât'da vermişdir haber
Ehlullâh içinde oldu mu‘teber
Nûreddîn Cerrâhî şeyhimdir ol er
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Kabrini gördükçe ederim ben âh
Rahmetin ziyâde eyleye Allâh
Hoşnûd olsun ondan Hakk Habîbullâh
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Meydânında her kim ede hizmetin
Üzerinde hâzır bilsin himmetin
Yarın mahşer günü bulsun izzetin
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler
Dervîşleri çokdur her biri velî
Sırrıyla halleyler hep müşkilleri
Hüsâmeddîn şeyhinin bir ednâ kulu
Pîrime Nûreddîn Cerrâhî derler

2

Behey zâhid bilmek istersen sen de
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Nice dem olmuşuz biz ona bende
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Okunur dillerde rûz u şeb virdi
Edelim bizler de senâ vü şükrü
Mevlâ ile derdi hem akl u fikri
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Şakâyık şerhinde vermişler haber
Şernûbî ismiyle kılmış mu‘teber
Nûreddîn-i Cerrâhî ki ola er
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Rahmetin ziyâde eyleye Bârî
Münevver ola hem kabri envârı
Âşıkları eder feryâd u zârı
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Geldik bu meydâna cevlân etmeye
Sîne çâk eyleyip figân etneye
Aşk ile girmişim devrân etmeye
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir
Açılır bu bâğın her seher gülü
Keşf eder kerâmet ehli müşkili
Bu Merdî şeyhinin bir ednâ kulu
Pîrim Nûreddîn’dir er gerçek şeyhimdir

HÜSÂMEDDİN MERDÎ HAZRETLERİNİN HALÎFESİ ZÂKİRBAŞI* HASAN EFENDİNİN NUTK-I ŞERÎFİ

Doğup bir şems-i âlem-tâb tarîk-i Halvetî üzere
Semâdan ismi münezzeldir ki Nûreddîn-i Cerrâhî
Yapıp bostân-ı tehlîli dikip eşcâr-ı tevhîdi
Himmet ile eriştirdi hezâr esmâ-i rûhânî
Pîr-i aşkın dâmenini tutmuşuz biz aşk ile
Dediler gönderir Hak mârîz-ı aşka Cerrâhı
Gel ey tâlibsen etvâra hulûs-i kalb ile azmet
Düşüp pâyine mürşidin olursun kurb-i Rabbânî

* Hankāh-i Şerîf-i Hazret-i Pîr’de ibtidâen zâkirbâşı olan bu zât-ı âlîdir. Bidâyeten Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-hatîr)’e intisâb etti. Ve serhalîfe Şeyh Veliyüddîn el-Cerrâhî hazretlerinden ahz-ı tarîkat etti. Ba‘dehu Şeyh Mehmed Hüsâmeddîn Merdî el-Cerrâhî hazretleri ilbâs-ı tâc u hırka ve i‘tâ-i izn ü icâzet ve tefhîm-i emânet buyurdu. Hazret-i Pîr’in zamân-ı meşîhatından irtihâline kadar zâkirbâşılık vazîfesini ifâ etmiştir. Fenn-i mûsikîde yed-i tûlâ sâhibi olduklarından nice şâkird yetiştirmiş olduğundan zât-ı alîlerine “Ustâd-ı Cemî-i Zâkirân” denilmekle şöhret-yâb olmuştur.

HALÎFE-İ HAZRET-İ PÎR SERTARÎKZÂDE MEHMED EMÎN EFENDİ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFLERİ

1

Allah emrin tutalım gel zikredelim Hakk’ı
Rızâsına varalım gel zikredelim Hakk’ı

Derde dermân zikrullâh kula ihsân zikrullâh
Fezkurûnî der Allâh gel zikredelim Hakk’ı

Aşk bahrine dalalım anda cevher bulalım
Dost aşkına yanalım gel zikredelim Hakk’ı

Zikrullâh eden kişi âsân olur her işi
Âşık isen ey kişi gel zikredelim Hakk’ı

Budur âşıkın kârı terk eylemiştir ârı
Bulmak ister isen yârı gel zikredelim Hakk’ı

Varlığın mahv eyleyen dost yüzün seyr eyleyen
Cânını terk eyleyen gel zikredelim Hakk’ı

Sertarîkzâde Pîr’den aldı bu zikri sırdan
Sırrında seyrân eden gel zikredelim Hakk’ı

 

2

Aşk yolunda rehberimdir Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî
Mürşidimdir serverimdir Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî

Aşk bâdesinin kadehi bundan nûş eyledim ânı
Mest eyledi dil u cânı Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî

Evliyânın oldur hâssı aşk deryâsının gavvâsı
Giderdi kalbimden pâsı Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî

Onlardan dîn buldu ziyâ mürde kalbi kıldı ihyâ
Sâlik-i râh-ı evliyâ Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî

Sertarîkzâde kemterdir Şeyh Düssûkî onâ erdir
Hâtemu’l-evliyâ pîrdir Pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî

HALÎFE-İ HAZRET-İ PÎR YAHYÂ ŞEREFEDDÎN EFENDİ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFLERİ

1

Gel beş vakit namaz kılalım
Anda Hakk’ın cemâlin görelim
Urûcuna canlar sitâr edelim
Allah Allah diyelim yâ hû

Yatsıda olur tecellî-i cemâli
Salât-ı subhda olur ihsânı
Arasında Yahyâ’ya türlü ihsânı
Allah Allah diyelim yâ hû

2

Hakk’ın kullara rahmı çok
Meded mevlâm meded
Her derd-mende ihsânı çok
Meded mevlâm meded

Niceleri ihyâ eder
Derdlilere dermân eder
Bize in‘âm ihsân eder
Meded mevlâm meded

Gel imdi Allah diyelim
İsteklerimiz hem bulalım
Gece ve gündüz yalvaralım
Meded mevlâm meded

Bu yüzü kara ağlayıp
Yüzü üzre niyâz edip
Miskin Yahyâ feryâd edip
Meded mevlâm meded

3

Ey meded Allâh’ım meded
İnâyet senden inâyet
Ve’y lutfu çok Kerîm Ehad
İnâyet senden inâyet

N’ola bu mücrime baksan
Rahmetinle mağfiret kılsan
Vaslın ona ihsân etsen
İnâyet senden inâyet

Bu yüzü karadır geldi
Kapına yalvarı geldi
Bu miskin Yahyâ yanıldı
İnâyet senden inâyet

4

Sırr-ı Hakk’ı duyam diyen
Halvete girsin halvete
Mahbûbuma erem diyen
Halvete girsin halvete

Bu Yahyâ’yı eyle saîd
Visâlinden etme baîd
Benlik seni senden ümîd
Halvete girsin halvete

ÇELEBİ ŞEYH MEHMED BURSEVÎ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFİ

Tevhîde gel be hey kardeş sür lâ ilâhe illallâh
Olalım seninle yoldaş sür lâ ilâhe illallâh

Nûreddîn bizim pîrimiz tarîkatde Cerrâhîyiz
Güzeldir bizim yolumuz sür lâ ilâhe illallâh

Nûreddîn’den al himmeti eriş şeyhe kıl hizmeti
Fevt etme gel bu fırsatı sür lâ ilâhe illallâh

Nûreddîn yolun etme red alam dersen dâim himmet
Bunu dedi şeyh Muhammed sür lâ ilâhe illallâh

ŞEYH KÂDÎ EMÎN EFENDİ HAZRETLERİNİN NUTK-I ŞERÎFİ

Türlü isyânlara kâlbim sevkeder beni yâ rab
Aceb n'eyleyim ben bu kâlbimden yâ rab
Gece gündüz kâlbimden sıkletim var
İsyân ederek kâlbim sâf olmaz yâ rab

Şeyhe suâl eyledim çâresin
Sen dahî bu derde niçin âvâresin
Cilâ ver gider kâlbin kâresin
Mücellâsı nedir kâlbin yâ rab

Kâlb karanlığını giderir istiğfâr
Zikr ile kalb oluyor pür-envâr
Kesret-i muhabbet ile kâlb-i bihâr
Kıl inâyet sen de bu derde yâ rab

Subh u şâm durma Hakk'ı dâim zikreyle
Her hâlini hemen Hakk'a arzeyle
Yâ rab bu Emîn kulunu afveyle
Arasât gününe koma yâ rab

KÂDÎ EMÎN EFENDİ HULEFÂSINDAN ŞEYH HÂDÎ EFENDİNİN NUTK-İ ŞERÎFİ

Nüh felekden âmede dokuz atâ-zâde biziz
Nefs ile rûha nazar arz u semâ-zâde biziz
Çâr unsurdan mürekkeb dört ana-zâde biziz
Yani hâk âteş âb ü hevâ-zâde biziz
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı evliyâ-zâde biziz
Feyz-i "kün"den halk olub nûr-i Hudâ-zâde biziz

Hakk bizimle nûrun nûru olub şânîleriz
Akl-ı külle birliğiz bir emr-i rabbânîleriz
Adımız âdemdir ammâ belki rûhânîleriz
Hem latîf hem kesîf rûh-i cismânîleriz
Kalbe nisbet eğerçi zıll-i zulmânîleriz
Sırr-ı ism-i a'zamız hakkâ ki nûrânîleriz
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
"Küntü kenz"in ârifi nûr-i Hudâ-zâde biziz

Emr-i âmirden erişmişdir bize emr-i azîm
Cevher ter bize cevhere ermez helâk hüzn ü bîm
Harfimiz muhdesdir ammâ ki ma'nâmız kadîm
Şerh olur mu şerh ile sırr-ı elif nûn cim*
Gel namâza gir tarîka dînimizdir müstakîm
Tanrı çün abdestimizdir terk-i ahlâk-ı zemîm
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
Sırr-ı esmâ kâşifi nûr-i Hudâ-zâde biziz

Biz tarîkat meclisinde onca devrân eyleriz
Biz bizi tevhîd-i Hakk'la mest ü hayrân eyleriz
Nefs-i hayvâniyyeyi zikr ile insân eyleriz
Mürde nefsdir görüb işbu teni cân eyleriz
Şuğlümüzde cân ile envârı seyrân eyleriz
Ol hayâl-i hazreti gönülde mihmân eyleriz
Bilmeyen bilsin şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
Kenz-i mahfînin dili nûr-i Hudâ-zâde biziz

Enfüsü âfâka ta'bîr eyleyen dîvâneler
Yanılıp söyler bize hoş-âmed ü efsâneler
Vâkıa ta'bîr edendir mürşid-i merdâneler
Böyle gitmezdir kubûra rü'yet-i nefsâneler
Bizden öğrensin bu şem'a yanmağı pervâneler
Destimizden nûş eder câm-ı meyi mestâneler
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
"Min ledün" ilmin bilir nûr-ı Hudâ-zâde biziz

Zâkir-i dehr olmayınca bir kişi giyse nemed
Olamaz ömründe herkes târik-i ahlâk-ı bed
Cehd ile zikreyle imdi sen sana eyle meded
Kesret-i tevhîd ile hâsıl olur kalb-i veled
Derd-i mevte Hâdiyâ çâre nedir zikr-i Ehad
Susayıp acıkmayım dersen oku Hayy u Samed
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
Zâkir-i mezkûr ol nüh nûr-ı Hudâ-zâde biziz

Gel hicâb-ı tis'ayı tevhîd ile kaldır ey yâr
Nârını nûr eyle bunda eyleme nûrunu nâr
İftirâkın perdesini giderip tevhîde var
Bin hicâbı ref' eder bir demde zikr-i Gerdigâr
Som'a-i nâsûtu kıl zikr ile leyl ü nehâr
Merci'in Hakk'dır yine Hakk'dan yana eyle firâr
Bilmeyen bilsin ki şâh-ı enbiyâ-zâde biziz
Hicr-i Hakk'la gam-zede nûr-i Hudâ-zâde biziz

* Elif Allah, Nûn Nurullah, Cim Cemâlullah'a işâretdir...

FAHREDDİN EFENDİ HAZRETLERİNİN CEDD-İ ÂLÎLERİ
ES-SEYYİD EŞ-ŞEYH ABDÜLAZÎZ ZİHNÎ EFENDİ HAZRETLERİNİN İLÂHİYYÂTI

1

Aşkımdadır gönlümde hiç görmedim ömrümde
Muhammed’i sırrımda gâyet göresim geldi

Dostum göster yüzünü işideyim sözünü
Hâk-i pâye yüzümü gâyet süresim geldi

Terkeyledim dünyâyı n’idem gayrı sevdâyı
Muhammed Mustafâ’yı gâyet göresim geldi

Müştâkım cemâline ir gör hem visâline
Lutfet Azîz bendene gâyet göresim geldi

2

Eyâ mir’ât-ı Hakk ser-halka-i nûr-ı risâlet-râ
Vücûdun bâis-i gâye-i ekvân-ı illet-râ
Ulûhiyet rubûbiyyet hüviyyet mazharı sensin
Denildi zâtına levlâke levlâk yâ Resûlallâh

Rameyte iz rameyte râmî-i Hakk âyîn-i mutlak
Edince kurb-ı vasla zâtını her vechile elyak
Bu Zihnî’ye şefâat kıl ola gufrânına mülhak
Kebâir ehline kıl anı mülhak yâ Resûlallah

3

Aldım ezel-i aşk haberin sırr-ı Alî’den
Feyz oldu bu aşk çünkü bana kâlû belîden
Ârif olana unsur olup âlem-i kübrâ
Çâr-tâb‘ ledün ilmin oku vech-i velîden

Her zerrede Hakk Hakk deyuben fâş ider aşkı
Yirmidört bin eşyâ-yı ezel Hakk devr-i velîde

On iki imam on dört ma‘sûm peyamber
Devr ile hep kıldı tenezzül ezelîde
Bu güft ü gû eylediğim aşk hem hak-est
Ta‘bîrin okur Zihnî bu dem lem-yezelîde

4

Hakk tebeyyün eyleyüp ortada kutb-ı evliyâ
Mağz-ı nûr-ı Hakk durur ey beyn beyne beyneyiz

Mazhar-ı tâmm-ı Hudâ yanî Cenâb-ı Pîr-mâ
Şeyh Nûreddîn yolunda Hakk ile Hakk beyneyiz

'Bû Hanîfe mezhebiz halvetde halvet izleriz
Seyyid Yahyâ muktedâmız cümle pîrân ileyiz

Hem şerî'at hem tarîkat hem hakîkat ma‘rifet
Nûr-ı vâhidden açılmış güller ile bileyiz

Çün makâm-ı cem‘a tutmuş yüzünü Abdülazîz
Farku ba‘de’l-cem‘ ve’l-fark gâh beyne beyneyiz

FAHREDDİN EFENDİ HAZRETLERİNİN PEDER-İ ÂLÎLERİ
ES-SEYYİD EŞ-ŞEYH RIZÂEDDİN YAŞAR EFENDİ HAZRETLERİNİN NUTK-İ ŞERÎFİ

Firâk-ı yâr ile cûş oldum
Ya ben nîce Hû demeyim
Hayâl-i aşka dûş oldum
Ya ben nîce Hû demeyim

Bu hâlde ererse ölüm
Aceb n'ola benim hâlim
Nâra uğrarsa yolum
Ya ben nîce Hû demeyim

Rızâeddîn bu hâle hayrân
Senin ismin dürür gufrân*
Olur elbet derde dermân
Ya ben nîce Hû demeyim

* Gufrân kelimesi ebced hesâbı ile Rızâeddin Efendi Hazretlerinin vefât târihi olan hicrî 1331 senesini göstermektedir...

ES-SEYYİD EŞ-ŞEYH İBRÂHÎM FAHREDDÎN ŞEVKÎ EL-CERRÂHÎ

Kaddesallahu Sırrahul Fettâhî

Tevhîd etsin dilimiz
Pâk olsun hem kalbimiz
Sırlar görsün gözümüz
Lâ ilâhe illallâh

Dervişler tevhîd eder
Kalbinin pasın siler
Erenler yolun güder
Lâ ilâhe illallâh

Tevhîd îman tapusu
Gider nârın korkusu
Açar cennet kapusu
Lâ ilâhe illallâh

Münkire kulak asmaz
Tehdîdinden hiç korkmaz
Dervîş devrânsız durmaz
Lâ ilâhe illallâh

Nûreddîn'in yolunda
Fahrî her an kapunda
Gece gündüz dilinde
Lâ ilâhe illallâh

Bu nutk-i şerîfi üzerine Safer Efendi Hazretleri tarafından bestelenen Hüseynî makâmındaki ilâhîyi buradan dinleyebilirsiniz...

Mi'râca çıkınca Ahmed-i muhtar
Cebrâîl önünce rehber dediler
Aliyye'l Mürtezâ Haydâr-ı Kerrâr
Bir ismi de sâki-i kevser dediler

Hasan hulki'r rızâ geldi pîşvâ
Hüseyn şehîd-i deşt-i Kerbelâ
Râh-ı hakîkatı eyleyen ifşâ
Erenler yolunda server dediler
  
Ma'sûm-i  pâk İmâm Zeyne'l âbidîn
Bâkır’ın nûrundan pür oldu zemîn
Mihrâb-ı tarîkat hem kıble-i dîn
Rûy-i hakîkatde Câ'fer dediler
  
Mûsâ-i Kâzım’dır hüccet ü burhân
Aliyye’l Mûse'r Rızâ şâh-ı Horasân
Takî bâ Nakî dilde nümâyân
Birine Hasanü'l Askerî dediler

Bu Fahrî ider gelmişiz bunda
İmâm-ı Mehdî’ye olmuşuz bende
Şâhım Ali'dir mahşer yerinde

Muhib bendelere yâver dediler

Bu nutk-i şerîfi üzerine Sebilci Hüseyin Efendi tarafından bestelenen Hicaz makâmındaki ilâhîyi buradan dinleyebilirsiniz...

 

Dost bahçesinin gülleri Cerrâhîler derler bize
Pîr evinin bülbülleri Cerrâhîler derler bize

Her dem baharda ilimiz açılır nâre gülümüz
Demler döker şol dilimiz Cerrâhîler derler bize

Gece gündüz cünbüşleri Hakk'ı zikretmek işleri
Pîr Nûreddîn dervişleri Cerrâhîler derler bize

Giyerler şal libâsını sSilerler gönül pâsını
Duy Fahrî'nin nidâsını* Cerrâhîler derler bize

* Basılı nüshada "Bu Fahrî'dir ednâsı" şeklindedir...

Bu nutk-i şerîfi üzerine Sebilci Hüseyin Efendi tarafından bestelenen Sabâ makâmındaki ilâhîyi buradan dinleyebilirsiniz...

Tâ devr-i Âdem'den yüz sürüp geldim
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn
Düşüp eşiğine hoş niyâz kıldım
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn

Asrının kutbu erenler eri
Sırr-ı hakîkatin kenz-i ma'deni
Armağan etmişim can ile seri
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn

Dervişlerin çoktur kalû belîden
Zerre dûr olmazlar râh-ı Alî'den
Gönül bend eyledim tâ ezelîden
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn

Düşeliden beri gönlüme sevdâ
Âh u zâr eylerim her subh u mesâ
Oldu cânım şimdi bülbül-i şeydâ
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn

Pîrim Cerrâhî'nin tutmuşum elin
Kesseler başımı terk etmem yolun
Aşk u niyâz eyler bu Fahrî kulun
Dergâhına senin pîrim Nûreddîn

Bu nutk-i şerîfi üzerine Arslan Hepgür tarafından bestelenen Bûselik makâmındaki ilâhîyi buradan dinleyebilirsiniz...

İlâhî neylesün nitsün
Gönül sensiz karâr etmez
Eğer gelsün eğer gitsün
Gönül sensiz karâr etmez

Çü sensin FAHRÎ'nin yârı
Sevindir garîb nâ-çârı
Pîrim Nureddin Cerrâhî
Gönül sensiz karâr etmez

Bu nutk-i şerîfi üzerine Salahaddin Demirtaş tarafından bestelenen Acemaşiran ve Müstear makâmlarındaki ilâhîleri linkleri tıklayarak dinleyebilirsiniz...

Ehl-i zikrin zikrine burhân olur vakt-i seher
Sâhib-i derde dahî dermân olur vakt-i seher
Halka-i tevhîdde bulun nâim olma FAHRİYÂ
Ehl-i nâim Hakk'a tâ zindân olur vakt-i seher

Bu nutk-i şerîfi üzerine Salahaddin Demirtaş tarafından bestelenen Bayati makâmındaki ilâhîyi buradan dinleyebilirsiniz...

Şem‘a-yı devrân olup da mahvolan ehl-i zikir
Kül eder kendüyü elbet subh-ı maksûdu görür 

Fahreddin Efendi Hazretleri bu beyti, nigâh-ı iltifât-ı Sultân-ı Enbiyâ'ya nâil olduğunda inşâd etmiştir...

Her seher var bâb-ı lutfa vird-i subhiyye ile
Ref' olur perde gönülden sırr-ı zikrullâh ile

Nûr-ı mişkât-ı Muhammed’le gönüller müncelî
Fahriyâ feyz ü felâhım hubb-i Hayder’dir belî
Na‘ra-i "innî enallâh" atar kalb-i velî
Hâsılı Allah ile Allah’ı bulmakdır hüner 

Derviş kazan ye yedir bir gönül ele getir
Bin Ka'be’den yeğdir bir gönül imâreti 

Mîsâk ile girdik yola
Cerrâhîler derler bize
Niyâzımız kabûl ola
Cerrâhîler derler bize

Şerîattır akvâlimiz
Tarîkattır ef‘âlimiz
Hakîkattir ahvâlimiz
Cerrâhîler derler bize

Âdâb ile usûlümüz 
İrfân ile sülûkumuz
Nûreddîn bizim pîrimiz
Cerrâhîler derler bize

Âlemi tuttu şu‘lemiz
Rızâ dileriz cümlemiz
Tabakat eri pîrimiz
Cerrâhîler derler bize

Cihân oldu hayrân sana
Cânım kurban olsun sana 
İhsân eyle pîrim bana
Cerrâhîler derler bize

Tarîkına tahlîf oldum
Meydânında başım koydum
Rehberimsin sana uydum
Cerrâhîler derler bize

Tevhîd ile ihvânımız
Harc ederiz hep vârımız
Fahrî böyledir yolumuz
Cerrâhîler derler bize

Cümle tarîkat ehlinin mümtâzıdır Cerrâhîler
Kenz-i hakîkat yolunun burhânıdır Cerrâhîler

Bir meydanda tahlîf olur ihvân ile tevhîd olur
Hep münkirler taşra kalır ummânîdir Cerrâhîler

Teslîm olup Nûreddîn’e vâkıf olur esrârına
Dururlar hep ikrârına merdânıdır Cerrâhîler

Zikri alırlar diline yürürler dost yoluna
Uçarlar lâhût iline tayrânıdır Cerrâhîler

Zikr-i kalbi ile yanarlar aşk meyinden kanarlar
Hû hû deyip dönerler devrânîdir Cerrâhîler

Zikr-i cehrî ederler tertîble esmâ sürerler
Tîzce maksûda ererler vicdânîdir Cerrâhîler

Rasûlün sancağının altında hem sağ yanının
Fahrî cennet bağının mihmâdır Cerrâhîler

Tehî sanma bu meydânı Ka'be-i âşıkândır bu
Sulûku ikmâl için sâliklere ne hoş makâmdır bu

Nice züvvâr nice uşşâk gelir her tarafdan
Nasîbince olur irşâd mahall-i feyzyâbdır bu

Sulûkunda kusûr etme darılıp da koyub gitme
Oku dersin sakın yatma kamu derde devâdır bu

Hazer kıl endâmına asla bu nefsin hîlesi çokdur
Ayak berk et cebîn olma mahall-i imtihândır bu

Eyâ sâlik çalış durma sakın dergâhdan ayrılma
Senin nefsin sana âgâh eden hoşnümâdır bu

Çekersin gerçi çok zahmet edince seyrini ikmâl 
Sana derler o dem gel gör sarây-ı ârifândır bu

Nureddin Cerrâhî o şâhımdır bu yolda Pîr
Açıp râh-ı sulûku gösteren sırr-ı Hudâ'dır bu

Sulûkunu katı merdâne ikmâl eden erler
Görür sırrı âşikâre gelir nur-i Hudâ'dır bu

Yedi başlı bir ejderhâ senin nefsin sana düşman
Onu mahvetmeye tevhîd Hudâ'dan zülfikârdır bu

Dûr-i zarâfetle bu yolun remzini Fahrî'den hiç sorma
Denilmez keşfedilmez sırr-ı mi'râc-ı Resûldür bu

Ara bul o erkânı girip öğren bu devrânı
Geçe gör cümle etvârı hicâb-ı gâfilândır bu

Bu dergâhı güzel gözle nefsinden geç rûhun besle
Gayret etdim tecdîdine cânımdan bergüzârdır bu

Kemâl-i aşk u şevk ile edince zikr ü devrânı
Unutmayın bu Fahrî'yi size benden ricâdır bu

MEDHİYYELER

Benim efendim pîrim Nûreddîn-i Cerrâhî
Ol dâim dest-girîm Nûreddîn-i Cerrâhî
Gözün aç bak ey kişi sil gönülden teşvîşi
Bitir sırrı ile her işi Nûreddîn-i Cerrâhî

Her kim benden olur hep müşkili hallolur
Mürdesi ihyâ olur Nûreddîn-i Cerrâhî
Fahrî'ye verdin hayât kalmadı havf-i memât
Kapında buldum necât Nûreddîn-i Cerrâhî 

Şâh-ı iklîm-i kerâmet Şeyh Süleymân-ı Velî
Hâzır olsun sâlikân-ı Pîr’e her dem himmeti
Lutf-ı rûhâniyyesinden müstefîddir bendegân
Dâimâ himâyesinde işte bu Fahrî kulu

Kutb-ı âlem Pîr Nûreddîn’e olmuştur halef
Şeyh Veliyyüddîn Efendi nice ahrâra selef
Kutbü’l-mürşidîn ser-levha-i tarîk-ı Nûreddîn
Şeyh Veliyyüddîn Efendi nice ahrâra selef

Mazhar-ı envâr-ı zât-ı kibriyâ şeyhim Hüsâm
Sûret-i ma‘nâda mir’ât-ı Hüdâ şeyhim Hüsâm
Mahzen-i genc-i velâyettir kerâmet kânıdır
Haste diller derdine dârü’ş-şifâ şeyhim Hüsâm
Her nefeste rûha bahşeder hayât-ı câvidân
Menba‘-ı âb u hayât Hızır-likâ şeyhim Hüsâm
Hâdim olan dergehinde buldu Fahrî menzilin
Hizmetimi eyle kabûl yâ Hazret-i şeyhim Hüsâm

Râh-ı Nûreddîn-i Cerrâhî’de bir şeyh-i şefîk
Bu Hüsâmeddîn Efendi çeşme-i feyz-i tarîk

Eyle yâ Rabb Pîrimize bahr-ı tevhîdde refîk
Nâşir-i feyz-i tarîkattır Cenâb-ı Sertarîk

Ehl-i aşkın pîşuvâsı Sertarîkzâde’dedir
İlm u irfân meydânında çünki fevkalâdedir
Pîr Nûreddn-i Cerrâhî’den etti ahz-ı feyz
Himmetinden istifâde Fahrî’ye sermâyedir

Râh-ı Nûreddin-i Cerrâhî’de bu şeyhü’ş-şüyûh
Moravî Yahyâ efendi menba‘-ı feyz ü fütûh

Kutb-ı âlem şeyh Yahyâzâde Seyyid Abdüşşekûr
Ceddimizin himmetinden etme yârab bizi dûr

Pîr Nûreddin makâmında bu şeyh-i asfiyâ
Hacı İbrâhim Efendi rehber-i râh-ı Hudâ

 

 

ES-SEYYİD EŞ-ŞEYH MUZAFFER AŞKÎ EL-CERRÂHÎ

Efendi Hazretlerinin nutuklarını web sitesinin "Nutuklar" bölümünde topladık...Buraya teberrüken Hazret-i Pîr Efendimiz hakkında yazdığı nutuklarını kaydedeceğiz....

1

Kutb-i âlem gavs-i Sübhân Hazret-i Cerrâhîdir
Derde derman aşka bürhan Hazret-i Cerrâhîdir

Şarkda garbda âşikâr güneş gibidir himmeti
Nur-i a'zam yüce sultân Hazret-i Cerrâhîdir

Türbesine yüz sürenler matlabını tez bulur
Aşka sâkî iden bâkî Hazret-i Cerrâhîdir

Kapusunda kul olarak hizmet eyle AŞKÎYÂ
Gedâları sultân eden Hazret-i Cerrâhîdir

Bu nutk-i şerîfleri Selahaddin Demirtaş tarafından Muhayyersünbüle makamında bestelenmiştir..Bu ilahiyi dinlemek için lütfen linki tıklayınız...

2

Lutf u himmet niyâz eyler sâilim
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî
N'ola görsem cemâline mâilim
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

Mahrûm olmaz dergehine yüz süren
Mahzûn olmaz meh cemâlini gören
Mahcûb olmaz inâyetine eren
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

Bâb-ı lutfun üftâdene küşâde
Bir nigehin kâfî gelir irşâde
Kıl terahhum gel bu dil-i nâ-şâde
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

Huzûrunda el bağlayan dost olur
Dost elinden bâde içer mest olur
Erer vuslat sırrına sermest olur
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

Dertli gelen dertlerini unutur
Ağlayanın gözyaşını kurutur
Mahzûn olan gönülleri avutur
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

AŞKÎ kulun kurbânındır a cânım
Tende cânım cânlar içre cânânım
Bir nazar et yeter bana sultânım
Yâ Hazret-i Nureddin-i Cerrâhî

Bu nutk-i şerîflerini Suzinak makamında bir ilâhî olarak kendileri bestelemişlerdir...Bu ilâhîyi Efendi Hazretlerinin sesinden dinlemek için lütfen linki tıklayınız...

3

Lutfeyledin ibtidâ
Nârımız nûr eyledin
Kıldık sana iktidâ
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Halvetî bülbülüsün
Cerrâhî'nin gülüsün
Hakk'ın seçkin kulusun
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Aşkullahın şuûru
Muhammed Ali nûru
Zâtındadır zuhûru
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Kerâmâtın nümâyân
Himmetlerin bî-pâyân
Sende bulur arayan
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Gönlümde yatanımsın
Kalbirnde atanımsın
Elimden tutanımsın
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Dergehine varayım
Ta'zîm ile durayım
Cemâlini göreyim
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Derdliler dermânısın
Gönüller sultânısın
Velîler arslânısın
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Düşmüşüm kaldır beni
Rahmete daldır beni
Huzûra aldır beni
Yâ Hazret-i Nûreddîn

AŞKÎ söyler hâlini
Vasfeder kemâlini
Bezleyle visâlini
Yâ Hazret-i Nûreddîn

Bu nutk-i şerîflerini Acemaşiran makamında bir ilâhî olarak kendileri bestelemişlerdir... Bu ilâhîyi dinlemek için lütfen linki tıklayınız...

4

Cerrâhî'ye gel hemân
Bulam dersen ger râhi
Komaz gönülde gümân
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Himmeti hâzır olur
Kalbine nâzır olur
Müşkile nâsır olur
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Yolu âsân yol dürür
Gönlün Hakk'a döndürür
Ağlayanı güldürür
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Kerâmeti bî-pâyân
Âsâriyle nümâyân
El-hak ta'zîme şâyân
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Zengin eder fakîri
Azîz eder hakîri
Hakk'a çeker zâkiri
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Derdlerin dermânıdır
Gönüller sultânıdır
Âşıkın bürhânıdır
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Gözetir dervîşini
Âsân eder işini
Velîler hem-nişîni
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

AŞKÎ kemter kuludur
Bu yol aşkın yoludur
Ululardan uludur
Pîr Nûreddîn Cerrâhî

Bu nutk-i şerîflerini Hüseyni makamında bir ilâhî olarak kendileri bestelemişlerdir...Bu ilâhîyi dinlemek için lütfen linki tıklayınız...

5

Derdliler dermânı
Âşıklar burhânı
Velîler sultânı
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Matlûbumdur benim
Maksûdumdur benim
Mahbûbumdur benim
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Zikreyle seherde 
Şifâdır her derde
Yetişir her yerde
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Derdlere dermândır
Âşıka fermândır
İns ü cin hayrândır
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Âşıkam ben sana
Himmet eyle bana
Kalb gözüm uyana
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Aşkınla mestoldum
Derdinle hast'oldum
Hakk için dost oldum
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Aşkî'ye himmet et
Sırrınla devlet et
Fazlınla rahmet et
Nureddin Cerrâhî

Hâtemü'l evliyâ 
Nureddin Cerrâhî
Vârisü'l enbiyâ
Nureddin Cerrâhî

Bu nutk-i şerîflerini Evc makâmında bir ilâhî olarak kendileri bestelemişlerdir...Yine bu nutk-i şerîf Cüneyt Kosal tarafından Bayatî makamında bir ilâhî olarak bestelenmiştir. Bu eserleri dinlemek için lütfen linkleri tıklayınız...

6

Tâlib-i feyz-i Hudâ'yız Halvetî Cerrâhî'yiz
Câlib-i fevz-i Hudâ'yız Halvetî Cerrâhî'yiz
Cerrâhî'den bâde-i aşk nûş eyledik ezelde
Biz ol bülbül-i şeydâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Çün cemâl-i Mustafâ'ya âşık olduk gönülden
Bir nigehe can fedâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Hazret-i Hayder-i Kerrâr gönlümüz sultânıdır
Çâker-i âl-i abâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Ehl-i beyte muhabbette dost oluruz dost ile
Buğz edenlerden cüdâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
On iki imâm ile on dört ma'sûm baş tâcımız
Üftâde-i su'adâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Cihâr yâr-ı güzîne de ashâb ü ansâra da
Ta'zîm ü tekrîm edâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Rehberimiz kitap sünnet düstûrumuz şerî'at
Ehlullâha muktedâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Biri iki göremeyiz tevhîddedir yolumuz
Sâlik-i râh-ı rızâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Hazret-i Pîr Nûreddîn'den irşâd aldık vuslata
Nâil-i cûd ü atâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

İtikatta ehl-i sünnet vel-cemâat yolumuz
Kalender-i hoş-edâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Erenlere belî dedik yollarına baş koyduk
Ehl-i aşka mübtedâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Mezhebimiz Hanefî'dir meşrebimiz Halvetî
Râh-ı Hak'da hüveydâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Gazâ-yı ekber eyleriz nefsimizle dem-be-dem
Hem hatâ-pûş ridâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Meydân-ı aşkta uryânız Dîvân-ı Hak'da giryân
Devrânda mest-i sevdâyız Halvetî Cerrâhî'yiz
Her birimiz bir velîdir hamdülillah AŞKÎYÂ
Bâb-ı vuslatta gedâyız Halvetî Cerrâhî'yiz

Bu nutk-i şerifleri kendileri tarafından Bestenigar ve Evc makamlarında birer ilâhî olarak bestelenmiştir. Bu ilahileri dinlemek için lütfen linklere tıklayınız...

DİĞER MEŞÂYİH ve BENDEGÂN HAZERÂTININ NUTK-İ ŞERÎFLERİ

Hankâh-ı Hazret-i Pîrin Postnişînlerinden Mehmed Ârif Dede Hazretlerinin Ekâbir-i Hulefâsından Rumelihisarında Karabaş Ahmed Efendi Dergah-ı Şerîfi Postnişîni Çöpatlamaz demekle maruf Mehmed Âtıf Efendinin nutk-i şerîfleri :

1

Ey meded Fahr-ı âlem rahmeten li’l-âlemîn
Mücrimim ihsâna geldim yâ şefîa’l-müznibîn
Hayır a‘mâlim mi var yazsın kirâmen kâtibîn
Yâ Resûlallâh meded senden meded

Dergehine yüz süren bîçareler âbâd olur
Dûzah-ı berzahda kalmaz cümlesi âzâd olur
Sen Hudâ mahbûbusun ancak bize imdâd olur
Yâ Resûlallâh meded senden meded

Ben heva ile riyâ-yı nefse ettim iltifât
Ancak ümîdim sanadır gayr-ı kârım seyyiât
Ne olur ise senden olur bana Fâhr-ı kâinât
Yâ Resûlallâh meded senden meded

2

İrfan meclisine erişebilsen
Varıp anlar ile görüşebilsen
Aşkın giryânına karışabilsen
Yolda bırakmazlar alırlar seni

Âşıkların solmaz tâze gülleri
Zikr ü tevhîdi eder dâim dilleri
Evliyâullâhın doğru yolları
Yolda bulunagör alırlar seni

Derviş olan abâ giyer eğnine
Sincap samuru komaz gayrı gönlüne
Cihan zerre kadar gelmez aynına
Buna râzı isen alırlar seni

Hazret-i Nûreddîn aşkın rehberi
Âtıf dervişlerin ednâ kemteri
Gelir isen dimezler gelme git geri
Kapıdan savmazlar alırlar seni

Hankâh-ı Hazret-i Pîrin Postnişînlerinden Hazret-i Şeyh Moravî Hulefâsından Sirkeci Dergâh-ı Şerîfi Postnişîni Şeyh Ahmed Efendi Halîfesi Fatih Küçükkaraman nezdinde Nişancı Cedid Mehmed Paşa Dergâh-ı Şerîfi Postneşini Şeyh Hâfız Mehmed Efendinin nutk-i şerîfi...

Pîr Nureddin Cerrâhî ol nûr-i Hudâ
Zâtına etti onun uşşâk-ı bî-hadd iktidâ
Cümle ehlullaha bir nûrdur kim ol velî
Mihr-i vâlâ-yı vâlâsı etti dehri rûşenâ
İns ü cinne oldu ol ancak imam-ı etkiyâ

Medfen-i pür-nûrunu eyle ziyâret rûz ü şeb
İster isen dola kalbin hânesi aşk ile hep
Nûrdur ol nûr-ı Hak'dır ol meh-i vâlâ- neseb
Mihr-i vâlâ-yı vâlâsı etti dehri rûşenâ
İns ü cinne oldu ol ancak imam-ı etkiyâ

Yâsemîndir cümle ehlullah içinde ol velî
Dallarıdır her velî anla o merd-i ekmeli
Sırr-ı Hakk'a vâsıl olmuşdur onun bâtın eli
Mihr-i vâlâ-yı vâlâsı etti dehri rûşenâ
İns ü cinne oldu ol ancak imam-ı etkiyâ

Şâkirâ bir âciz-i ednâdır himmet diler
Cümle ehlullaha yani sıdkile hidmet diler
Yevm-i butlâda muhassıl cümleden şefkat diler
Mihr-i vâlâ-yı vâlâsı etti dehri rûşenâ
İns ü cinne oldu ol ancak imam-ı etkiyâ

Moravî Şeyh Mehmed Efendi hazretlerinin bendelerinden Nûri Bey’in Hazret-i Pîr’den  Moravî hazretlerinin zamânına kadar makâm-ı Pîr’den gelip geçen meşâyih-i kirâm hazerâtının isimlerini tertîb üzere îrâd buyurdukları medhiyyeleridir :  

Hankâh-ı Şeyh Nûreddîn’e gel kıl dil-küşâd
Ol tarîk-ı Halvetî’den bir kul etdi ictihâd

Mekteb-i irfânda ders almış ledünn ilminden ol
Küntü kenz-i sırr-ı Hakk’dan söyledi çün vâridât

Âlemin müşkillerin feth etdi şu kutb-i zamân
Pîşgâhına gelen olur gamdan çün âzâd

Ser-halîfe şeyh Süleymân posta iclâs eyledi
Mürşid-i kâmil idi hem ehl-i hâl şeyhü’l-ibâd

İkinci şeyh Mehmed Efendi oturdu hem bir zamân
Zikr-i tevhîde müdâvim hem zühd ü takvâsı ziyâd

Hazret-i Şeyh Sertarîkzâde Emîn Efendi
Ârif-i billâhdır çok nâsı eyledi irşâd

Ehl-i tefsîrdir muhalled hem azîz-i muhteşem
Çok kişi feyz aldı tâc giydi odur şeyhü’l-fuâd

Şimdi sâhib-i post olan bu şeyh Mehmed Moravî
Mânevî evlâdıdır oldu yüzünden ber-murâd

Nevbetle Şeyh Seyyid Abdî edip posta kıyâm
Moravî Yahyâ Efendi geldi âlem oldu şâd

Kân-ı irfân-ı zikr ol pîr-i rûşen-zamîr
Evliyâullâhdandır reşk edip etme inâd

Şeyh Yahyâzâde Abdüşşekûr’a geçdi post
Feyz-i Hakk’dan hissedâr olmuş oldur sâhib-i evrâd

Şeyh Hacı İbrâhîm Efendi münzevî bir zât idi
Ehl-i tevhîd ehl-i hâl ihlâs ile rûhun eyle şâd

Moravî Şeyh Mehmed Efendiye geçdi şimdi post
Şeyh Yahyâ elinde feyz aldı o pîr-i isti‘dâd

Şeyhi bir zîbâverd idi şeyh Mehmed goncesi
Zâhir ü bâtında şeyhdir Hakk ede ömrün ziyâd

Bânî-i sânî olup yapdı tevhidhâneyi
Şeyh Mehmed Moravî eyledi ma‘mûr âbâd

Şeyh Abdüllatîf Fazlî Efendi'nin, rüyâsında Hazret-i Pîr Efendimizin cemâlini müşâhade edip iltifâtına nâil olduğunda inşâd ettiği medhiyyedir :

Kutb-ı Nûreddîn-i Cerrâhî ferîd-i evliyâ
Gel tarîkına onun tâ bulasın Hakk’dan 'atâ

Çar erkânla müretteb içtihâdı meczolup
Devri yürürken edip buldu kemâl-i intihâ

Aşk şarâbın kana kana nûş edip ol zât-ı pâk
Onun cezbe-i Rahmân’a oldu reh-nümâ

Sırr-ı vahdet sâlikânında nümâyân şüphe yok
Gel dilersen sen de bu sırdan olasın âşinâ

Râh-ı Hakk’dan telkîn-i tevhîdine ikrâr verip
Zulmet-i nefsin temiz eyler bulur nûr-ı ziyâ

Gılzet-i emmâreden tahlîs-i nefse tâlib ol
Eylesin seni recâ bu pîr-i erkân-ı Hudâ

Müctehidler hâtemidir bil bu zât-ı ekremi
Eyleme aslâ tevakkuf sen de gel kıl iktidâ

Ey karındaş da'vet-i Hakk’dır bu da'vetden murâd
Tâ erenler himmetiyle bulasın nârdan rehâ

Himmet-i pîrinle Fazlî hânedânîlerden ol
Dünyâ vü 'ukbâda olasın onlardan dâimâ

Şeyh Mehmed Şâkir Efendi Hazretlerinin nutk-i şerîfleri :

1

Ziyâ verirdi sâlikâna çerâğ-ı feyz-i Nûreddîn
Sülûk ehli bulur feyzi onun sırr-ı tarîkıyla
Kalb-i mecrûhlara cerrâh olubdur aşk-ı Nûreddîn
Eder rûhun arşa vâsıl ki Hakk’ın feyz-i lütfuyla

Ârifîne kutubdur ol vâsılîne gavsdır hem
Âşikârdır onun sırrı nazar kıl ayn-ı kalbiyle
Acûbâtı kedûrâtı sürüb kalbinden insânın
Kalaylı tas gibi berrâk ider tevhîdin nûruyla

İder münkirler inkârı bilmez sorsan nedir aslı
A‘mâdır kalbi anların görmez Hakk’ı aynıyla
Gel ey zâhid inâd etme duhûl eyle tarîkate
Olursun sen dahî kâmil Hüdâ’nın izz ü avniyle

Uyup şeytâna hem nefse gezip durma kapılarda
Çekip seyfi yemîninden yesârına cihâd eyle
Hem mürşidsiz yola girme sakınıp kendini andan
Olur mürşid sana şeytân ki türlü lehv ü la‘ble

Ulûm ile bilinmez bu yedi etvâr bâtındır
Olur kat ender kat bulunmaz kāl ü kîl ile
Yaratmış Hak senin rûhun ezelden cevher-i hâssdan
Sen edersin onu tahlît kamu isyân ü fıskla

Gözün açıp yumunca dek çerâğ-ı ömrün sönüyor
Ki gûyâ şems-i asrdır gurûb eder nüzûlüyle
N’idersin mansıb-ı câhı fenâ mülkünü ko elden
Takarrüb et hâlıkına hitâb-ı irciî ile

Bu bir deryâ-yı bâtındır giremez zâhirî gavvâs
Yutup cümle helâk eder sefâinleri ukabıyla
Salâtıyla selâmıyla devâm-ı zikre meşgūl ol
Dalarsan lahzada Şâkir Cenâb-ı Hakk’ı zikr eyle

2

Dilâ ol aşkla tenevvür-i Nûreddîn-i Cerrâhî
Ola tal‘at-nümâ tâ nûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Ola gör vahdet-i kesretde dâim sâkin-i halvet
Budur çün meslek-i mebrûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

O zât-ı pâk kim şu‘be-fezâ-yı Halvetiyyândır
O şu‘be kim olur mahsûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Olur İstanbul içre merkad-i pâki adn-mânend
Hem anda dergeh-i ma‘mûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Mürîdân-ı muhibbânına zinhâr olma bed-endîş
Kamu arslan durur her mûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Düşenbe devr-i dâim sürülür tevhîd-i devrânı
Kurulur işte böyle sûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Meârif kenzi şeyh Abdülazîz olmuş bi’l-istihkāk
Azîz-i dergeh-i mezkûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

Zihî mürşid ki istiklâl tedbîrât-ı irşâdda
Verilmiş ma‘nîde menşûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

İder sîrâb-ı feyz ey Şâkir dil-teşne-i rûhânî
İrişür himmet-i mevfûr-ı Nûreddîn-i Cerrâhî

3

Mürşid elinden nûş-ı şarâb et
Sonra derûnun aşka kebâb et
Sîne-i şevkin bezme rebâb et
Râh-ı Hüdâ’ya böyle şitâb et

Rızâeddin Yaşar Efendi Hazretlerinin halîfelerinden İsmail Hakkı Efendi'nin nutk-i şerîfleri :

1

Gezme inkâr âleminde zâhid ikrârı bul
Geç hevâdan cân ilinde hükmeden cânânı bul

İlm-i nâfi' iste Hakk’dan câhil olma salikâ
Râh-ı Hakk’da pîşuvâdır Pir-i Cerrâhî’yi bul

Ref‘ olur gönlün hicâbı benliği terk ede gör
Meclis-i uşşâk içinde sâki-i feyyâzı bul

Gel bugün iç câm-ı aşkı pîrimiz Cerrâhî’den
Sâye-i feyzinden ânın mürşid-i âgâhı bul

“Fezkürûnî” emrini tut Hakkıyâ eyle devâm
Mürşid-i âlî-himemdir pîrimiz Cerrâhî’yi bul

2

Sâlikâ mürşid-i kâmil sözünden menkûş eyle gil
Levh-i mahfûz-i gönülde bir güzel hakkeyle gil

Hakk için cümle harekâtı edenler ey azîz
Hubb-i şeyhi taht-ı dilde ulu sultân eyle gil

Verme nâmahrem olana gizli in‘âmın sakın
Sırrını sır eyle sırdâş-ı câna ifşâ etmegil

Bulmak istersen rızâyı hazret-i Mevlâ’yı gör
Şeyhinin gönlündedir ol başka yerde bilmegil

Hakkıyâ genc-i hüviyyet hazînedir var inân
Hâk-i pây-ı şeyhe yüz sür gayra meylin verme gil

3

Halvetî gülzâr içinde açılmış bir gülüm
Pîr-i fahrî Cerrâhî gibi bâğbânım var benim

Öterim bülbül misâli âh u zârım rûz u şeb
Sâkî-i feyyâz-ı mutlak kâsedâm var benim

Bendegân-ı evliyâda benden ahkar yoksa da
Şâhım Nûreddîn velîye intisâbım var benim

Âsitân-ı izzetidir çeşme-i feyyâz-ı Hakk
Hâzin-i esrâr-ı hikmet pîşdârım var benim

Etmeden dünyâya teşrîf oldu tebşîr-i cennet
Bu muazzam evliyâya eyvallâhım var benim

Hâtem-i pîr-i tarîkat mazhar-ı küll-i Ehad
Gavs-ı küll tahtında sultân pâdişâhım var benim

El-amân dedikde billâh erişir imdâdıma
Gün gibi zâhir kerâmâtı bir efendim var benim

Bâb-ı lutfundan umar cümle 'atâyı Hakkıyâ
Evliyânın ser-firâzı dil-penâhım var benim

Şeyh Abdurrahman Sâmî Paşa Hazretlerinin nutk-i şerîfi :

Ey nâşir-i envâr-ı Hüdâ Nûreddin
Hurşîd-i bekâ kutb-ı verâ Nûreddin
Bir zerre-i nâçîz şuâ‘ keremindir
Sâmî kulunu etme fedâ Nûreddin

Sâmî Paşa merhûmun mahdûmu Subhi Paşa’nın Hazret-i Pîr (kuddise sırruhu’l-münîr) hakkındaki medhiyyesinden bir beyt :

Sîne çâk-ı aşk olup dergâh-ı Nûreddîn’de
Subhiyâ dâğ-ı dili Cerrâhî’ye kıl âşikâr

Fahreddin Efendi Hazretlerinin hulefâsından Hacı Abdurrahman Salâhî Efendinin nutukları

1

Seyyâh olup bu âlemi gezsen
Pîr Nûreddîn gibi bir er bulunmaz
Aslın sorarsan nesl-i peygamberî
Pîrim Nûreddîn gibi bir er bulunmaz

Hak bu âlemi halk edip düzeli
Hûb nazar eylemiş ona ezelî
Cümle pîrânın hâtemi genc ü güzeli
Pîr Nûreddîn gibi bir er bulunmaz

Bendelerine kisvesi yaraşır
Aşkla cümlesi devrânda dolaşır
Salâhî der mürîdleri Hakk’a ulaşır
Pîr Nûreddîn gibi bir er bulunmaz 

2

Gel terk eyle sivâyı
Diler isen Mevlâ’yı
Bulam dersen rızâyı
Gönül ver dervişliğe

Dervişlik sultanlıktır
Münkîre karanlıktır
Âşıklık seyranlıktır
Gönül ver dervişliğe

Yüzüm ak olsun dersen
Kalbim pak olsun dersen
Kamil iman dilersen
Gönül ver dervişliğe

Dilersen nârdan necât
Eyle Hakk’a münâcât
İstersen sen derecât 
Gönül ver dervişliğe

Abdurrahman derviş ol
Fahrî’yi şeyh bilmiş ol
Bulam dersen doğru yol
Gönül ver dervişliğe 

Fahreddin Efendi Hazretlerinin bendegânından meşhur şâir Hüseyin Siret Bey'in Hazret-i Pîr Efendimiz hakkında bir medhiyyesi

Pîr Nûreddîn-i Cerrâhî âlî himmetin
Âsitânı menba‘-i feyz-i muallâdır bize

Öyle bir devletli sultan-ı velâyet kim ânın
Dergehinde bende olmak lutf-i Mevlâ’dır bize

Öyle bir mihr-i saâdet kim cenâh-ı re’feti
Başımızda nûr-ı Hakk’dan tâc-ı vâlâdır bize

Yâ veliyallâh sensin çeşme-sâr-ı ma‘rifet
Katre-i feyzin tükenmez bahr-i ma‘nâdır bize

Müddet-i ömr-i şerîfinle zuhûrun bildiren
Ârif-i billah Şernûbî-i dânâdır bize

Bâb-ı pîre rehberim bir zât-ı mahmûdü’l-hısâl 
Lutf-vâr olsun ki dâim yâr-ı evfâdır bize

Mürşidim bir bedr-i kâmildir ki fahrü’l-asfiyâ
Kalb-i pâki mazhar-ı nûr-i tecellâdır bize

Dest-i Fahreddîn’i tuttum destgîrim oldu pîr
Tengnâ-yı gamda Sîret neş’e-bahşâdır bize

Hüseyin Siret Bey'in Fahreddin Efendi Hazretleri hakkında bir medhiyyesi

Mürşidim bir bedr-i kâmildir ki fahru’l-asfiyâ
Kalb-i pâki mazhar-ı nûr-ı tecellâdır bize
Dest-i Fahreddîn’i tuttum destgîrim oldu Pîr
Tenhâ-yı gamda Sîret neş’e-bahşâdır bize

DİĞER TURUK-İ ALİYYE MENSUBLARI VE ŞÂİRLERİN NUTUKLARI

Tarîk-i Rıfâiyye'den Şeyh Haydar Efendi'nin Hazret-i Pîr Efendimiz hakkında nutku :

Zâhida devrâna gel ki olasın aşk bülbülü
Böyle sebük-pây alınmaz râh-ı aşkın menzili
Nice şâhlar oldular bu meydânın kemter kulu
Geçtiler hubb-i sîvâdan terk edip kîş ü şâli
Kutb-ı aktâb-ı Hudâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-ı Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Âsîtânından yüzün dûr eyleyip olma gâfil
Pâdişâhlar pâyine kemter olmaz böyle bil
Ede gör dergehinde âb u rûyin selsebil
Menbâ‘-i kân-ı kerem feyz-i atâ lutf-i celîl
Kutb-ı aktâb-ı Hudâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-ı Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Ger dilersen olasın makbûl-i dergâh-ı Samed
Bendesi ol rûz u şeb eyle taleb-i câh meded
Mazhar-ı zât u sıfât-ı Hâlik-ı Ferd ü Samed
Gâyet ednâ bendegânın kadr ü kânı lâ-yuad
Kutb-ı aktâb-ı Hudâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-i Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Zerrece vasfı o zâtın doldurur yüzbin kitâb
Nâ-murâdı ber-murâd eyler o şâh-ı kâmyâb
Şüphesiz Hakk’ı bulur sıdk ile eden intisâb
Genc-i esrâr-ı hakîkat mürşid-i âlî-cenâb 
Kutb-ı aktâb-ı Hudâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-i Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Cur‘a-i aşkın içen dil-i mürde bulur hayât
Erdirir maksûduna dilden gider havf-ı memât
Dâmenin tut rûz ü şeb dile tazarru‘-i necât
Bende-i kemter Hayder şânına söyledi na't
Kutb-ı aktâb-ı Hudâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-ı Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Huzûr-ı izzete lâyık değil ancak fakîrâne
Teberrük söyledim bu ni‘met-i pîre min muhibbâne
Umarım der-i lutfundan inâyet ü merhamet ü şefkat
Ümmîdim kesmezem elbet olurum mazhar ihsâne
Kutb-ı aktâb-ı Hûdâ mazhar-ı sırr-ı Alî
Rehmümâ-yı râh-ı Hak Nûreddîn Şâh-ı Velî

Meclis-i kebîr-i maârif reîsi Nasûhîzâde Haydar Mollâ Efendi’nin kıt’ası :

Olmayan âteşzede-dil aşk-ı Nûreddîn ile
Bezm-i serdü-i nedîmde hâlini der-pîş eder
Ârif-i billâh olur Haydar alâ vech-i kemâl
Âsitân-ı feyzine kim kendini dervîş eder

Hazret-i Pîr-i Efendimiz hakkında Hersekli Ârif Hikmet Bey merhûmun kıt‘ası :

Şeyh Nûreddin-i Cerrâhî ki gavs olmuş idi
Vâsılîn-i kümmelînin ârif-i billâhıdır
Cezbe-i feyzi gönüller kişverin teshîr eder
Nice erbâb-ı hakâyık bende-i dergâhıdır

Hazret-i Pîr Efendimiz hakkında Cebbârzâde Ârif Bey'in kıt'ası :

Kızıştır halka-i tevhîdi yansın kalb-i ateşnâk
Fitil almaksa maksat koma elden öyle misbâhı
Yanup sızlarsa sînen âh etme râhında
Sarar hep merhem-i lutfuyla Nûreddîn-i Cerrâhî

Meşhûr Şâire Şeref Hanım'ın nutku :

Gamdan beni âzâd et Yâ Hazret-i Nureddin
Bîçâreyim imdâd et Yâ Hazret-i Nureddin

Sen hem rehber-i Hakk'sın hem mürşid-i mutlaksın
Kutbiyyete elyaksın Yâ Hazret-i Nureddin

Her yâre-i bîmâre Cerrâhî eder çâre
Geldim sana timâre Yâ Hazret-i Nureddin

Âsîlere serdârım mücrimlere sâlârım
Gâyetle günâhkârım Yâ Hazret-i Nureddin

Kendimde dirâyet yok ömrümde metânet yok
İsyâna nihâyet yok Yâ Hazret-i Nureddin

Bîçâre Şeref âsâ billah olurum rüsvâ
Tutmazsan elim ferdâ Yâ Hazret-i Nureddin

Tarîk-i Rıfâiyye Meşâyihinden Hayrullah Taceddin Efendi Hazretlerinin Nutk-i Şerîfi

Âşık-ı billah-i dânâ ârif-i sırr-ı mübîn
Vâkıf-ı remz-i velâyetdir Cenâb-ı Nûreddîn
Türbe-i pâkinde bir cârûb-keş ol Tâciyâ
Himmet-i pîrânesi olsun sana her dem mu'în